Kadın Bedeni ve İradesi Kadına Aittir

Kadına yönelik şiddet, bir cinsin diğer cins üzerinde kurduğu hegamonik ilişkinin bir sonucudur. Sistemin, Kadın emeği ve bedenini kontrol edebilmesini sağlar; dolayısı ile sistematik ve politiktir. Sistenim ataerkil yaklaşımı, kadının emeği, bedeni ve iradesi üzerinde kurulan erkek hegamonyasıdır. Halklar Arası Dayanışma Köprüsü Derneği her türlü ötekileştirmeye karşı çıktığı gibi; erkeğin kadın üzerinde kurduğu hegamonyaya da karşı çıkar.

Türkiye’de gazetelerde ve televizyon ekranlarında neredeyse her gün bir kadın cinayeti haberi duyuyoruz. Haberin gerçekliği ve önleyici tedbirleri ile ilgilenmesi gerekenler, bu olayların neden haber olduğu ile ilgileniyor. Kadınlar, en çok tanıdıkları adamlar tarafından öldürülüyorlar. Ya aile içinden biri, ya sevgilisi, ya nişanlısı ya da gözüne kestirdiği kadının bedeninden faydalanmak isteyen herhangi bir erkek tarafından öldürülüyorlar.
Evli ya da sevgili olmaya devam etmediği, ya da birlikte olmayı reddettiği için gerçekleşen kadın cinayetlerini adi suç gibi değerlendirmek; kadın cinsi üzerindeki baskı ve sömürüyü görmezden gelmektir. Kadına yönelik her türlü şiddet, tecavüz ve cinayet kadının kendi bedeni ve hayatı ile ilgili karar hakkını elinden almaktır. Şiddet, sadece bir kadına yönelik değildir, tüm kadınlar için tehdittir. Her hangi bir kadına karşı işlenen bir şiddet suçu, toplumdaki tüm kadınları sindirmeye yönelik bir harekettir. Şiddet, kadını pasifize ederek, kamusal alan dışına itmeye çalışan bir zihniyetin ürünüdür.
Kadına yönelik şiddet uygulayan erkeğe, cani, sapık, hasta diyerek bu şiddeti açıklamaya çalışmak; bir cinsin diğer cinse yaptığı katliamı görmezden gelmektir. 2014 yılında 294 kadın öldürüldü. 2015 ocak ve şubat ayında 36 kadın öldürüldü. Bu kadınların % 80-90 ı kendi hayatlarına karar vermek istedikleri için öldürüldü. Bu kadınlar, kocaları, eski kocaları, sevgilileri ya da nişanlıları tarafından ayrılmak istedikleri için öldürüldüler. Bu bir tesadüf değildir; kadını baskı altına almaya çalışan bir zihniyetin yaptığı katliamdır.
Yaşam tarzı ne olursa olsun, ne giyerse giysin, saat kaçta sokağa çıkarsa çıksın, cinsel yönelimi ne olursa olsun hiçbir kadın ölmeyi hak etmez. Mini etek giydiği için, gece karanlığında dışarıda olduğu için ya da trans kadın olduğu için şiddeti, tecavüzü ya da ölümü hak etmek, bir kimsenin hak ettiğini düşünmek insanlığa sığmaz. Bunu toplumun muhafazakârlığı ile açıklamak, kadını toplumdan silmeye çalışmak ya da şiddeti kadın üzerinde kontrol mekanizması olarak kullanmaktan başka bir şey değildir.
Halklar Arası Dayanışma Köprüsü Derneği, erkek egemenliğine ve kadına yönelik her türlü şiddete karşı çıkar. Kadın, kendi hayatı ile ilgili kararlarını özgürce verebilmeli, istediği gibi yaşayabilmelidir. Kadın, kendini toplum içinde, en az erkek kadar var edebilmelidir. Böyle bir toplumda, kadın özgürlüğünün önünü açacak her türlü çalışma yapılmalı; kadına yönelik şiddeti engelleyecek her türlü önlem alınmalıdır. Kadının bedeni ve iradesi kadına aittir. Kadınlar vardır.

Comments are closed.