Halkların Köprüsü Derneği Ayvalık Temsilcilik Çalışmaları Raporu (30.09.2015)

Derneğimizin Ayvalık’ta temsilciliğinin kurulması ya da benzer çalışmalarda ortaklaşa hareket edilmesine yönelik çalışmaların/görüşmelerin ikincisi gerçekleşti.
Halkların Köprüsü Derneği’ni temsilen Erol Akcan, Cemil Akıllı, Güneş Tercan ve Hozan Mohammad ile birlikte 22 Eylül 2015’te Ayvalık ziyaretinde bulunduk.
Ayvalık’ta bizi Şükrü ve Çiğdem karşıladı. Sonrasında ekibe Mürvet katıldı. Biz arkadaşlara derneğin amacını ve bu zamana kadar yaptıklarını anlattık, sonrasında onlar da Ayvalık’ta mültecilere destek olmak üzere yürütülen çalışmalardan bahsettiler. Zira İzmir’den farklı olarak Ayvalık’ta mültecilere rastlanmıyor, toplu olarak bir yerde bulunmuyorlar. Ayvalık açıklarında kaza geçirip kurtarılan ya da yakalanan mültecilerden eski hastane ve Emniyet’in bahçesinde kalanlar oluyormuş, fakat kimse sürekli kalmıyormuş, Ayvalık’ta üç ya da dört gün bekletildikten sonra İzmir’e, Balıkesir’e ya da Ayvacık’taki kampa gönderiliyorlarmış. En kötü tarafı insan kaçakçılarıyla anlaşıp Midilli’ye geçmek isteyen mülteciler, İzmir ya da İstanbul’dan kapalı kasalı kamyonlarla taşınıyor, sonrasında ise botlarla Midilli’ye gönderiliyormuş. İnsan kaçakçıları grup içinden birine botların nasıl kullanılacağını gösterip mültecileri suya bırakıyormuş. Şükrü arkadaş Badavut yakınlarında, kıyıda bir iki defa insan kaçaklarına denk gelmiş, fakat insan kaçakçıları tarafından uzaklaşması için uyarılmış. Bildikleri bölgeden Midilli’ye kaçak yolla geçiş yapıldığı. Acı olan fiyatına göre güvenli geçişin durumu da değişiyor, 1500 dolar en riskli olan, 3000 dolar en az riski olan geçiş. Ayvalık’taki arkadaşlar, özellikle Eylül ayından itibaren ters rüzgârların başlayacak olmasından ve kış gelmeden önce mültecilerin Avrupa’ya geçmek için bu dönemi son şansları olarak görmesi nedeniyle ölümlerin ciddi şekilde artacağından kuşku duyduklarını ifade ettiler.
Biz de birlikte bu duruma dikkat çekmek için nasıl bir çalışma yapabileceğimizi tartıştık. En çok üzerinde durduğumuz nokta, asıl yapılması gerekenin yardım dağıtmaktan ziyade sorunun politik, sosyal, hukuki zemin üzerinden hareket edilmesi gerektiği oldu.
Akşam 6’da Ayvalık Park Forumu ile buluştuk, foruma yaklaşık 22 kişi katıldı. Forum katılımcıları da aynı kaygıları taşıdıklarını ifade ettiler. Ayvalık Park Forum Alan Kurdi’nin hayatını kaybetmesinin ardından önceki forumlarda da tartıştıkları, mültecilere destek kampanyası fikrini hayata geçirmişler. Özetle Ayvalık’taki mültecilere yardım için yaklaşık 15.000 lira bedelinde malzeme toplamışlar, ancak bunun az miktarını dağıtabilmişler. Emniyet’ten gelen haberle yardım malzemesini Emniyet’in bahçesinde ya da eski hastanede kalan mültecilere ulaştırıyorlarmış. Soruna dikkat çekmek üzere Ege kıyılarında mültecilere destek olmak için mücadele eden grupların, inisiyatiflerin ve hareketlerin ortak ses çıkarması fikrimiz forumda olumlu karşılandı. Toplantı sonucunda şu kararları alındı:
1- Mülteciler İçin Güvenli Geçiş Platformu adıyla bir platform kurulması (Bu platformun çalışma yapacağı tüm kıyı şeridini içerecek 13 yer belirledik: Ayvalık, Bodrum, Ayvacık, Asos, Kaş, Mersin, İstanbul, Midilli, Çeşme, Seferihisar, İzmir, Datça, Çanakkale)
2-‘Ölümleri Durdurun, Güvenli Geçişi Sağlayın’ yazılı pankartlarla geçiş için kullanılan tüm Ege kıyılarında ortak eylem yapılması,
3- Her bölgede eş zamanlı kamuoyu duyarlılık çalışmalarının yürütülmesi; gönüllülerin can yelekleri giyerek oturma eylemi yapması ve can yeleklerinin bir kısmının arkasına ölümleri durdurun, diğerlerine ise geçiş sırasında ölenlerin isimleri yazılması, kamuoyunu bilgilendirici videoların hazırlanması,
4- Sınır Tanımayan Doktorlar’ın yaptığı eylemin izinde, Avrupa ülkelerinin elçilik veya konsolosluklarının önüne can yelekleri (ve/veya küçük çocuk ayakkabısı) konulması ve her birinin üzerine mültecilerin karşıya geçmeden önce yakınlarına yazdıkları notların yapıştırılması,
5- AB, BM ve devlet yetkililerini göreve çağıran eylemlilikler yapılması (faks çekme, imza kampanyası vb. gibi)
6- Sosyal medyada ‘Ölümleri Durdurun Güvenli Geçişi Sağlayın‘ adı ile sayfa açılması ve buradan geniş bir imza kampanyası başlatılması.
Akdeniz’in bir mülteci mezarlığına, Türkiye’nin AB’nin mülteci esir kampına dönüşmesine izin vermeyeceğiz.
Türkiye’nin ve diğer ülkelerin mültecilere sınırlarını açması, iltica haklarının tanınması ve mültecilerin yasal yollarla güvenli geçiş yapmaları için mücadele edeceğiz!

Comments are closed.