Çeşme Çiftlik Köyü Yerleşkesinde Yaşayan Afgan Mültecilere 08.12.2015 Tarihinde Yapılan Bölge ve Aile Tanılaması ve İhtiyaç Belirleme Çalışması

Halkların Köprüsü Derneği’nin Çeşme İmece İnisiyatifi’nin çağrısıyla örgütlediği saha taraması sağlıkçı, çevirmen, raportörlerden oluşan 30 kişilik bir ekiple gerçekleştirilmiştir.

A- Bölgenin fiziki yapısı

  • Yol yapısı, ulaşım koşulları, yerleşim özellikleri:

Bölgede bulunan eski bir tatil köyü yıkıntısı içinde derme çatma odalarda her gün değişmekle birlikte  çoğunluğu Afgan olan 300 kişi Yunan adalarına geçiş yapmak için geçici olarak yaşamaktadır. Yerleşim yeri şehir merkezine uzak, oldukça engebeli patika yolların olduğu bir yerdedir.

  • Barınma Koşulları

Barınma ihtiyacını karşılamak için mevcut şartlar yıkık eski tek göz odalarda zemini üzerine serilen kartonlar ve sınırlı sayıdaki battaniye, yorgan, yastıktan ibarettir.  Hiçbir şekilde banyo, tuvalet, temiz su erişimi yoktur. Tuvalet ihtiyacı yerleşim yerinin çevresinde giderilmektedir.

B- Bölgenin Sosyo-Demografik Yapısı

  • Nüfus: Taramada 300 kişiye ulaşılmıştır. 0-1 yaş arası 10 bebek (2K, 1E), >1-5 yaş arası 38 çocuk (5K, 6E), 15-49 yaş arası 35 kadın tespit edilmiştir.
  • Nüfus hareketliliği: Afganistan’dan, Lübnan’dan gelmişlerdir. Türkiye üzerinden Yunanistan’a ve oradan da Avrupa’ya gitmek istemektedirler.
  • İş, gelir, ev ve iletişim olanakları: Türkiye’de yaptıkları gelir getirici bir iş yoktur. Birikmiş paraları ile geçinmekteler. Bir kısmında cep telefonu vardır, iletişim olanağı cep telefonundan ibarettir.

C- Sağlık Durumu

Sağlıklı suya erişim ve dengeli ve düzenli beslenmenin önünde engeller vardır. İçme suyu paketli pet şişelerden tedarik edilmektedir. Yemekler paket gıda ağırlıklı olmak üzere yerleşim yerine uzak olan marketlerden alınmaktadır. Özellikle bebek ve çocuklarda olmak üzere beslenme koşulları dolayısıyla yaygın olarak ishal-kabızlık vakaları görüldüğü gözlenmiştir.

Bebeklerin bağışıklaması hiç yapılmamış ya da eksik yapılmıştır. Düzenli bebek izlemi yapılmamaktadır. Beslenme eksikliği olan bebekler vardır.

Taramada 1 gebe tespit edilmiştir. Gebenin  takipleri hiç yapılmamıştır.  15-49 yaş kadın izlemi yapılmamaktadır.

Taramada çocuklarda ÜSYE, ASYE, bronşit, ishal, impetigo, uyuz, kutanöz leıshmanıazis gibi hastalıklar tespit edilmiştir. Bu çocukların sağlık hizmetine erişim ve tedavi olanakları yoktur.

Kronik hastalık yükü açısından taranan toplulukta diyabet, hipertansiyon, gastroenterit, kolit öne çıkan hastalıklardır.

İlaca erişim yoktur.

D- Toplumun Geçmişi ve Kültürel Özellikleri

  • Sağlıkla ilgili olaylar: Ziyaret edilen tüm aileler ölüm riski yüksek olan bir yolculuğu iltica etmek üzere yapmaya karar vermiştir.
  • Sağlığı etkileyen olaylar: Türkiye’de herhangi bir sağlık güvenceleri yoktur. Bot ile geçmeye çalışıp başarısız olanlarda fiziksel ve psikolojik hasarlar oluşmaktadır.
  • Sağlık olanaklarından yararlanma durumu: Dil problemi, sağlık hizmeti için nereye başvuracağını bilmeme, güvenlik endişesi nedeniyle sağlık hizmeti alamamaktadırlar.

 

Sonuç-Öneriler:

Saha araştırmasını sağlık durum tespiti ve konuyla ilgili Türkiye’nin sorumlulukları bağlamında ele aldığımızda sonuç ve önerilerimiz aşağıdaki gibidir:

Tarama yapılan bölgede hijyen şartlarının sağlık açısından uygun olmaması ciddi bir sorun olarak ortada durmaktadır. Yaşanılan çevreye dışkı ve idrar yapılması fekal oral bulaşla geçen bulaşıcı hastalıklar açısından üzerinde önemle durulması gereken bir sorundur. Sığınmacıların banyo yapacak koşullarının olmaması da özellikle uyuz, impetigo, mantar gibi deri hastalıkları, vajinit, sistit olmak üzere pek çok bulaşıcı-bulaşıcı olmayan hastalığa zemin hazırlamaktadır. Yine barınma koşulları içinde ele alınabilecek bir nokta sığınmacıların sert, soğuk zeminde yatıyor olmasıdır. Bu koşullar ergonomik olmaması nedeniyle bağlı kas iskelet sistemi sorunlarına neden olabilecektir. Öte yandan tüm günlerini insan tacirleri aracılığıyla Avrupa’ya umut yolculuğu için bir haber beklemekle geçiren, umut yolculuğunda sürekli yakınlarını kaybeden sığınmacılar ciddi psikolojik risk altındadırlar. Anksiyöz ruh hali gözlenen toplulukta ilerleyen zamanlarda depresyon, anksiyete bozukluğu, şiddet eğilimi gibi tabloların artması olasıdır.

Afganlar herhangi bir sağlık güvencesine sahip olmadıkları ve aile hekimine kayıtlı olmadıkları için bebek izlemi, gebe izlemi, 15-49 yaş kadın izlemi, kronik hastalık izlemi ve bulaşıcı hastalık izlemi hizmetlerinden yararlanamamaktadırlar.

Tarama sonuçları Türkiye’nin imzaladığı hukuki metinler çerçevesinde değerlendirildiğinde:

Türkiye Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair 1967 Protokolüyle değişik 28.7.1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi’ne taraftır. Sözleşme hükümlerinin uygulanması kapsamında çıkarıldığı belirtilen 4 Nisan 2013 günü kabul edilen 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda sığınan insanlara sağlanacak koruma için önce ikili bir ayrım yapılmaktadır;

1)    Sınırlarda, sınır kapılarında ya da Türkiye içinde yabancıların münferit koruma talepleri üzerine sağlanacak “uluslararası koruma”,

2)    Ayrılmaya zorlandıkları ülkeye geri dönemeyen ve kitlesel olarak Türkiye’ye gelen yabancılara acil olarak sağlanacak “geçici koruma”

“Türkiye’ye İltica Eden Veya Başka Bir Ülkeye İltica Etmek Üzere Türkiye’den İkamet İzni Talep Eden Münferit Yabancılar İle Topluca Sığınma Amacıyla Sınırlarımıza Gelen Yabancılara Ve Olabilecek Nüfus Hareketlerine Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” kapsamında  topluca sığınma amacıyla sınırlarımıza gelen insanlar ile mülteci statüsü verilen kişiler için; “Madde 19 – Mülteci ve sığınmacılar için sağlık fişi tanzim edilir ve bunların periyodik sağlık muayeneleri yapılır. Bulaşıcı hastalık tesbit edildiğinde, ilgili valilikçe derhal tedbir alınır ve durum ilgili makamlara bildirilir.” denmektedir.

Sağlığın sosyal belirleyicileri bağlamında (beslenme, barınma, hijyen koşulları, eğitim düzeyi vb) Afganların sağlık durumları için kapsamlı bir müdahale gerekmektedir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin ve birinci basamak sağlık hizmetinin toplum sağlığı açısından önemi göz önüne alınarak bu nüfusun ivedilikle bu hizmetlere erişebilirliği sağlanmalıdır. İltica etmek için bekleyişte olan Afganların koşullarına dair ise ayrıca aciliyetler ve alınması gereken özgün önlemlere ihtiyaç vardır. Başta tuvalet ve banyo ihtiyacının giderilmesi için tuvalet ve banyoların nüfusa uygun bir şekilde derhal tedarik edilmesi gerekmektedir. Sağlık hizmetlerine erişimin önündeki temel engel olan güvenlik ve kayıt sorununu aşmak için mobil saha sağlık hizmeti kimlik şartı aranmaksızın verilmelidir. Mobil sağlık hizmeti ile aşılama, gebe izlemi, kronik hastalık takibi, ilaç ihtiyacının belirlenmesi gibi birinci basamak sağlık hizmetleri karşılanmalıdır. Beslenme ve içme suyuna ilişkin sorunları çözmek üzere yerel belediye, valilik gibi yönetim mekanizmalarının organize edeceği denetlenen sağlıklı beslenme koşullarını sağlamaya yönelik adımlar atmalıdır. Temel insan hakkı ve sağlığın temel belirleyicilerinden olan sağlıklı barınma hakkı sağlanmalıdır.

(Bu rapor, Halkların Köprüsü Derneği Sağlık Komisyonu tarafından kaleme alındı)

 

Comments are closed.